Manisa'nın Demirci ilçesinde 14 Nisan 2023 tarihinde Demirci İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün üst katında bulunan polis lojmanında polis tabancasından çıkan kurşun ile başından vurularak hayatını kaybeden Yeşim Akbaş davası şimdi de TBMM'ne taşındı. İçişleri ve Adalet bakanlarına dava süreci ve Yeşim Akbaş'ın dava dosyasındaki çelişkilere rağmen verilen beraat kararı soruldu.
Dava süreci istinaf ve yargıtay aşamasına gelmişken, güzellik merkezi sahibi ve henüz 26 yaşında iken bu olayda can veren Yeşim'in annesi Aysun ve babası Mustafa Akbaş çiftinin kızları için adalet arayışları da devam ediyor.
Sosyal medya üzerinden büyük bir ilgi ile takip edilen olayla ilgili anne Aysun Akbaş TV programlarına bağlanarak kızının intihar etmediğini bir cinayete kurban gittiği iddialarını da seslendirmeye devam ediyor.
Salihli Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 3. duruşmasında beraat ederek serbest kalan Doğan Can Yıldız'ın mahkemedeki ifadelerinde Yeşim'in intihar ettiği iddiasını kabul etmeyen anne ve baba kızları için sonuna kadar adalet arayışını sürdüreceklerini adeta feryat ediyor.
Bu konuda konuşan anne Akbaş, " benim kızımın yıllar önce gördüğü psikolojik tedavi ve kullandığı ilaçlar bahane edilerek intihar şüphesinin ağırlıkta olduğu davada kararda etkili oldu. Oysa Yeşim kızım 12 yıl önce ergenlik döneminde böyle bir tedavi gördü, her genç kızın bu psikolojik desteği alması ileride daha sağlıklı birey olarak yetişmesine sebep olacaktır, keşke tüm anne ve babalar bu yaşlarda kızlarına hep psikolojik destek alabilselerdi. Kızımın geçmişinde yıllar önce olup biten gerekçe görülüyor ama zanlı Doğan Can Yıldız'ın geçmişine neden bakılmıyor. Demirci'ye sürgünle gelen bir adamdan bahsediyoruz, öfke kontrolü olmayan, sürekli alkol kullandığı bilinen, başka kadınlara da şiddet uyguladığı ifadeler ve videolarla belli birinin bu özellikleri mahkemede karar aşamasında neden görmezden gelindi" diye soruyor. Akbaş " ben zanlının eski eşiyle de konuştum, onunda başına silah dayamış, defalarca ona da şiddet uygulamış, geçmişinde başka kadınlarla birliktelikleri de olmuş ve onlarda asabi biri olduğu, öfke kontrolünün olmadığı ve aşırı dozda içki içtiğini de ifade ettiler, tüm bu özelliklerinin bu olayda görmezden gelinmesi ve adli tıp raporlarında kızımın kanında herhangi bir antidepresan ilaç maddesinin çıkmadığı gözönünde iken, intihar şüphesi bu davadaki beraat kararında nasıl etkili olabiliyor?" diye soruyor.
İstinaf ve ardından devam edecek Yargıtay sürecinde de bu konuların nasıl yargılama sırasında dikkate alınmadığını bu üst mahkemelere de taşıyacaklarını ifade eden Aysun Akbaş, " ben kızımın huzur içinde uyumadığını biliyorum, onu huzura erdirecek tek şey bu şahsın ceza almasıdır, adaletin tecelli etmesidir" dedi. Konuyla ilgili bir çok televizyon kanalına bağlanarak konuyu gündemde tutan anne Aysun Akbaş, kızının ölüm olayında başka uzmanların da dosyayı inceledikten sonra kendisi gibi görüş ve kanaate vardıklarını iddia ederek, adalet bakanına sesleniyor.
Yeşim için adalet sloganıyla X'te tartışma odaları açılıyor, sürekli konunun gündemde kalması için yüzlerce insanda sürekli sosyal medya üzerinden Yeşim olayını paylaşıyor. TBMM'de soru önergesi veren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil,adalet ve içişleri bakanlarına bu olaydaki çelişkileri ve dosyadaki mevcut delillere rağmen ortaya çıkan beraat kararını sordu.
Kısa Dalga'da yer alan habere göre ; TİP Sözcüsü Kadıgil, komiser yardımcısının evindeki şüpheli kadın ölümünü Adalet Bakanı Tunç ve İçişleri Bakanı Yerlikaya'ya sordu.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, kadına yönelik şiddetin cezasızlıkla cesaretlendirildiğinin altınız çizerek, Yeşim Akbaş’ın komiser yardımcısı Doğan Can Yıldız’ın polis lojmanındaki evinde başından vurulması sonucunda şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmesini Meclis gündemine taşıdı.
Kadıgil, 14 Nisan 2023’te Manisa’nın Demirci ilçesinde olay yerine gelen polis memurlarının refakatinde usule aykırı şekilde, suç delillerinin yerinin değiştirildiği, sanığın eline kolonya dökülerek atış izlerinin ortadan kaldırıldığı iddialarından Akbaş’ın tırnak aralarındaki doku örneklerinin Doğan Can Yıldız’a ait olmasına dek pek çok bilgi ve belgeye rağmen beraat kararı verildiğini belirterek anne Akbaş’ın adalet arayışını Yılmaz Tunç’a sordu.
“İntihar denilip cinayetin üstü kapatılıyor”
TİP Sözcüsü Kadıgil, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Akbaş’ın ölümünün intihar olamayacağına dair iddianamede yer alan bilgileri aktardı.
Kadıgil, önergesinde “‘Mermi çekirdeğinin Yeşim Akbaş'ın sağ temporoparietal bölgesinden girip sol temporal bölgeden vücudu terk ederek tavana çarptığı hususu dikkate alındığında; kovanın olay yerinde ne amaçla bulunduğu belli olmayan, evin tabanından da bağımsız yaklaşık 20 santim uzunluğundaki 3 santim enindeki beyaz bir mermer blok üzerinde yan yatmış şekilde, çekirdeğin de hemen bloka bitişik vaziyette bulunmasının böyle bir pozisyonda intihar etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu’ tespiti yer almıştır. Yeşim Akbaş'ın sol el tırnak aralarındaki doku örneklerinin Yıldız'ın doku örneği ile örtüştüğüne de dikkat çekilen iddianamede Akbaş'ın ölümünden 55 dakika önce, sahibi olduğu güzellik salonundaki cihaz için yetkili servise ulaşıp görüşmek için sözleştiği de doğrulanmıştı. Olaydan bir gün önce yüzünde herhangi bir yara bulunmazken olay günü yüzündeki yaralanmayı sevdiği kedinin yaptığı ve vücudundaki izlerin görev yaptığı sırada yakaladığı suçlu ile boğuşurken olduğunu ileri süren Doğan Can Yıldız'ın, olaydan sonra hemen üzerini değiştirdiği, elinde ve tırnak aralarında bulunan kanı silmek için kolonya kullandığı bilgisi de kamuoyuna yansımıştır” ifadelerine yer verdi.
Kadıgil, Yeşim Akbaş’ın annesi Aysun Akbaş’ın “Bütün 'intihar' denilip üstü kapatılan kız çocuklarımız için istiyorum. Benim kızım da intihar etti denilerek üstü kapatılmaya çalışılıyor. Bu yüzden Adalet Bakanı’na sesleniyorum, Sayın Yılmaz Tunç, benim kızım intihar etmedi. Lütfen Salihli Adliyesi’nde neler oluyor bakın. Kızım için adalet istiyorum” sözlerine ilişkin değerlendirmeniz nedir?” diye sordu.
“Delilleri karartan polis memurlarına ne yapıldı?”
Kadıgil ayrıca İçişleri Bakanlığı’na verdiği soru önergesinde de olay yerine gelen polis memurlarının refakatinde usule aykırı şekilde, suç delillerinin yerinin değiştirildiği, sanığın kıyafet değiştirmesine izin verildiği ve sanığın eline kolonya dökülerek atış izlerinin ortadan kaldırıldığı iddialarına yönelik bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu.
Kadıgil İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan şu soruların cevabını istedi:
1. Olay yerinde usule aykırı müdahale ettiği iddia edilen polis memurları hakkında herhangi bir idari veya adli soruşturma başlatılmış mıdır?
2. Bu tür olaylarda delillerin korunması ve usulüne uygun şekilde incelenmesi için İçişleri Bakanlığı tarafından alınan tedbirler nelerdir?
3. Olay yerine ilk olarak sanığın mesai arkadaşlarının müdahale etmesinin nedenleri araştırılmış mıdır?
4. Polis memurlarının görev ve yetkilerini kötüye kullandığına ilişkin somut bulgulara rağmen, ilgili personelin görevde kalmaya devam etmesi İçişleri Bakanlığı tarafından nasıl değerlendirilmektedir?
5. Kolluk personelinin seçimi ve eğitimi süreçlerinde, benzer olayların tekrarını önlemek adına ne tür önlemler alınmıştır?