Ağız ve diş sağlığı bilincinin küçük yaşlarda kazanılması konusunda ailelere büyük görevler düştüğünü hatırlatan Tekkeli, “İlk eğitim evde ve ailede başlar. Diş fırçalamayı teşvik için bazı oyunlar geliştirilebilir, örneğin çocuğun önüne kum saati konarak kum bitene kadar fırçalaması istenebilir. Çocuk küçük yaşlarda ve henüz bir diş problemi yaşamamışken diş hekimi ile tanıştırılmalı, korku gelişmemesi için ilk muayene tamamen sohbet ve oyun ile ilerlemeli” diye konuştu.

Ağız bakımı sırasının; diş ipi kullanımı, diş fırçalama ve gargara olarak ilerlemesi gerektiğini paylaşan Dt. Arzu Tekkeli, “Dişleri beyazlatmak ya da temizlemek için Macun dışında farklı ürünler kullanılmasını önermiyoruz. Çünkü bu tarz ürünler dişlerimizin çizilmesine sebep olur ve bu da dişlerimizin daha hızlı lekelenmesi sonucunu doğurur” dedi.

Kuruyemişlerle ilgili yeni araştırma yayımlandı... Kanıtlar güçlendi Kuruyemişlerle ilgili yeni araştırma yayımlandı... Kanıtlar güçlendi

EN YAYGIN PROBLEM DİŞ ÇÜRÜĞÜ

En yaygın görülen ağız içi problemlerinin diş çürüğü ve diş taşı varlığı, dişeti kanaması, ağız kokusu gibi diş eti hastalıkları olduğunu söyleyen Dt. Arzu Tekkeli, “Bu sorunların tümü eksik ağız bakımı sonucu oluşur. 6 ayda bir yapılacak diş hekimi kontrolleri ile bu sorunlar en aza indirilebilir” uyarısında bulundu.

DİŞ ÇÜRÜKLERİ TEDAVİ EDİLMEZSE SİNÜZİT VE DİYABETE YOL AÇABİLİR

Tedavi edilmeyen ağız içi hastalıklarının sebep olduğu bazı problemler olduğunu, bunların başında ise diş kökü enfeksiyonlarının geldiğini vurgulayan Dt. Arzu Tekkeli, “Bu enfeksiyonlar diş kökleri vasıtasıyla vücudun farklı alanlarına yayılabilir ve ciddi sorunlara yol açabilir. Yine aynı şekilde tedavi edilmemiş çürükler sinüzit, şeker hastalığı, bademcik iltihabı, romatizmal hastalıklar ve çene kemiklerinde erime gibi sonuçlar doğurabilir. Bunun yanında, kalp ve böbrek yetmezliği, şeker ve ülser gibi sistemik hastalıkların ağız sağlığı ile direkt bağlantısı vardır” şeklinde konuştu. 

Kaynak: igf