Tüm avukatlarımızın ve meslektaşlarımın 5 Nisan Avukatlar Günü’nü tebrik ediyorum.
Avukatlık savunma mesleğidir. Bu meslekte 30. yıl plaketimi Ankara Barosu’ndan, 50. yıl plaketimi de Ankara 2 Numaralı Barosu’ndan aldım. Mesleğimle de iftihar ediyorum.
Bugün vesilesi ile ifade etmek istediğim bazı hususlar var. Bugün yargı bağımsızlığı, hukuk ve adalet konuları Türkiye’nin ve dünyanın gündemini işgal etmekte. Özellikle Türkiye’de yargı bağımsızlığı, yargının adil kararlar veremediği gibi konular gündemde önemini korumakta. Bana göre yargı bağımsızlığının teminatı avukatlardır. Bu sebeple öncelikle HSK ve Anayasa Mahkemesi’nde birer üye ile temsil edilen avukatların görünürlüğünü her iki kurumda da artırmamız ve kurumların tabanını güçlendirmemiz gerekmektedir. Özellikle HSK’da bildiğimiz gibi Yargıtay ve Danıştayın Adalet Bakanlığı ile ilişkileri göz önüne alındığında büyük bir ağırlıkları vardır. Bu sebeple avukatların sayısının mutlaka artırılması gerekir. HSK, bugün içerisinde bulunduğu olumsuz izlenimlerden ancak avukatların dahliyle kurtulabilir diye düşünüyorum.
Bir diğer husus ise en yüksek karar organımız olan Anayasa Mahkemesi’nde yine baroların gönderdiği adayların arasından seçilen üye bulunmaktadır. Orada da avukat sayısının ve görünürlüğünün mutlaka artırılması gereklidir.
En önemli nokta da hakimler vicdanlarına ve hukuka uygun olarak Türk Milleti adına karar vermektedirler. Bu kararlarını verirken hiçbir baskı altında kalmadan karar vermeleri isteniyorsa bugüne kadar vaat edilip bir türlü gerçekleşmeyen hakimler ve savcılar için coğrafi teminatın bir an önce getirilmesi gerekmektedir. Adaletin ışık gibi parladığı bir Türkiye’de güne başlamak için bu değişikliklerin tartışmaya açılmasını ve mutlaka en kısa sürede gerçekleştirilmesini arzu ediyorum.
