Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yürütülen “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında Aspendos Antik Kenti’nde devam eden 2025 yılı kazı çalışmalarında önemli bir keşfe imza atıldı. Anıtsal çeşmenin (nymphaion) yıkıntıları arasında, mermer bir Hermes heykeli bulundu.ANKARA (İGFA) - Aspendos’ta gün ışığına kavuşan eserleri sosyal medya hesaplarından duyuran Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yeni bir keşfe ilişkin duyuruyu yine sosyal medya hesabından yaptı.

"Zamanın sessiz tanığı Aspendos’ta, yüzyıllardır gömülü kalan figürler gün ışığına kavuştu" diyen Bakan Mehmet Nuri Ersoy, Aspendos Antik Kenti'nde GeleceğeMiras projesi kapsamında süren kazılarda, Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait Hermes heykeli gün yüzüne çıktığını açıkladı.

Aynı alanda Aphrodite ve Eros’un başları ile Artemis ve Nemesis’e ait heykel parçaları da keşfedildiğini belirten Bakan Ersoy, projede emeği geçen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ederken, ayağa kaldıracakları bu eserlerin ülkenin kültür ve turizm hayatına hayırlı olmasını diledi.

İzmir Bornova’da nakliyecilerin projesi hayata geçiyor İzmir Bornova’da nakliyecilerin projesi hayata geçiyor

ZEUS’UN HABERCİSİ HERMES

Bu arada Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde Hermes heykeli ile ilgili şu bilgiler mevcut:

Ortaya çıkarılan heykel, Olympos’un baş tanrısı Zeus’un habercisi ve tanrıların en hızlısı olarak bilinen Hermes’i tasvir ediyor. Hellen mitolojisinde yolların, ticaretin, konukseverliğin, diplomasinin, yarışmaların ve astronominin tanrısı olarak bilinen Hermes, aynı zamanda hırsızlar ile tüccarların, sürülerin ve çobanların koruyucusu olarak da tanımlanıyor. Heykel, sağ elinde bir para kesesi, sol elinde ise omuzundan aşağı doğru sarkan peleriniyle birlikte tuttuğu kerykeionu (asası) ile betimlenmiş. Sol ayağının yanında ise başı Hermes’e dönük bir koç figürü yer alıyor. Yazıtlı bir kaide üzerinde ayakta duran heykelin ağırlığı sol ayağına verilmiş, sağ ayağı ise dizden hafifçe kırılarak öne atılmış. Kazı çalışmalarında parçalı olarak ortaya çıkarılan ve tamamına yakın bölümü gün yüzüne çıkarılan heykel, kazı evi deposunda birleştirilerek bütüncül haliyle değerlendirildi. Kaidesiyle birlikte toplam 1,65 metre yüksekliğe ulaşan eser, stilistik özellikleri açısından Roma İmparatorluk Dönemi’ne (MS 2. yy sonu - 3. yy başları) tarihlendirilmektedir.

Kaynak: igf