Partisinin Kızılcahamam’da 'Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, 'Cumhurbaşkanı adayı konusunda hep birlikte Cumhurbaşkanı'mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın etrafında tek yumruk olalım, onu sahiplenelim, yeni bir sayfa açalım. Cumhuriyetin yeni yüzyılına Türk milletinin gücünü ve kudretini birlikte taşıyalım. Gelin bu şerefe siz de ortak olun' dedi.
17 Ocak’taki grup toplantısında da Bahçeli, “Seçim kararının alınması için ihtiyaç duyulan çoğunluk bulunamazsa Cumhurbaşkanımız seçimlerin yenilenmesine karar verebilecektir. Uzlaşarak Türkiye’yi birlikte seçime taşıyalım, mayıs ayı içinde bu işi bitirelim” dedi.
Aynı grup toplantısında, ″Zillet ittifakı A'dan Z'ye krizdir, kaostur, kamburdur, kangrendir, kabahattir, karamsarlık siyasetidir. Mezkûr ittifakın ortak paydasında buluşan her bir parti koltuk ve makam derdindedir. Siyasi rant kavgaları gizlenemez boyutlardadır. Zillet ittifakı Türkiye'ye adeta silah doğrultmuştur″ da dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde birlikteliğe davet edilen muhalefet, aynı zamanda haindir ve Türkiye’ye silah doğrultmuştur.
Erdoğan da Türkiye Yüzyılı Vizyon Tanıtımı’nda, ‘Gelin, Türkiye Yüzyılı vizyonunu birlikte oluşturalım, birlikte inşa edelim. Gelin, Türkiye Yüzyılı'nı yeni bir milli mutabakat zemini haline dönüştürelim’ demişti. Tabii daha sonra tam tersi istikamette açıklamalarına şahit olduk.
Peki tüm bunların sebebi ne?
İki temel kavramın etrafında insanlık tarihi, dinler tarihi, ahlak felsefesi ve siyaset felsefesi şekilleniyor. Doğduğumuz andan itibaren hep bu iki kavram bizlere öğretiliyor. İyi ve kötü…
Kitleleri yönlendirmek mi dersiniz? Manipüle etmek mi? Davaya sahip çıkmak mı? Ne derseniz deyin destekçilerinizin desteğinin devamını istiyorsanız, bunun denenmiş ve kabul görmüş yolu; ‘öteki ilan etmektir.’
Biz ve onlar!
İyi ve kötü!
Onlar, kötü ise; biz kötülüğe karşı mücadele eden kahramanlarızdır.
Biz, iyi isek her zaman ‘bir’ olmamız gerekir.
Onlar ise toptancı bir anlayışla kötü, hain, zillet, batıldır.
İşte Cumhur İttifakı bu çok bilindik yöntem ile karşı tarafı sürekli ‘kötü’ ilan ediyor. Onlarla olan mücadeleye kimi zaman milli, kimi zaman dini meşruiyet elde etmeye çalışıyor. Niteliksel olarak doğru veya yanlış gözüyle bakmadan tutarlı olan bu yöntem niceliksel olarak son dönemde ihtiyacı karşılamıyor ve ‘gelin birlikte olalım’ söylemleri karşımıza çıkıyor.
Bunun sebepleri de Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Demokrat Parti’nin karşı tarafta yer alması ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme ve CHP geçmişiyle hesaplaşma’ stratejisi.
Samimiyeti ‘Kılıçdaroğlu nezdinde’ artık sorgulanmayan ve inanılan bu strateji, 6’lı Masa ortaklarının da kendinden emin duruşu ile iktidar bloğunun dengesini bozdu ve bloğun bu gibi çıkışlar yapmasına sebep oldu.
CHP Lideri’nin programlarımda açıklamalarını verirken bazen şöyle bir hisse kapılıyorum, acaba bir sonraki cümlesi ‘Bu CeHaPe camiileri ahıra çevirdi’ olur mu?
Hem 6’lı Masa ve CHP’nin Kılıçdaroğlu ile dönüşümünü değerli buluyorum.
18 Ocak 2023
Hasan Basri Akdemir