Sahte dünyanın büyüsüne kapıldığınızda kendinizi frenleyemediğiniz durumlar olur ya hep..
Işıl ışıldır, sahtedir ama zevklidir o dünya ve dünyanızdakiler.

****
Bazen öylesine kaptırırki insan kendini, bulunduğu yerde o an "ne işim var benim burada?" diye sorar. 
İçinin kaynaması, kafasının bulanması, gözünün dönmesi hali çekilecek dert değildir aslında.
Ve o adrenalin yükselince gözü döner, ruhunda bir deli rüzgar eser, herşeyi göze alır ve sahteliğin içindeki kuralsız yasakların batağına da düşer ya hani insan...

****
Sahteliğin yanında birde yanına aynı dünyadan biri daha sızarsa, işte o zaman bu günlük, anlık, sahte işler, sahte anılar olarak paylaşılınca zihinlerde yer tutar.
Emanet edilene, hıyanet eden, aynı dünyanın bir başka  Pinokyosu ise yalan söyledikçe  burnuyla değil, diliyle uğraşır ya o pis işlerde.
Bazen işbirlikçilik yapar o sahte dünyanıza sızan ruh ikiziniz, mekanlar dar gelir, burası yeri mi, değil mi diye de sormaz sorgulamaz.. 
Kapıda bekler, şeytanı davet eder gibi ortalığı kollar ya günah bekçileri.
Mekanın üst katında, bir başka mekanın belki de  en olmayacak yerinde sahte hayatın zevk rüzgarında o anın verdiği hazla sahte hayatı parlatmaya devam eder ya hani o günahkarım diyenler...

****
Sahte dünyanın içindeyken, yasaklar takılmaz, kurallar tanınmaz, yalanlar dizisi bir arada ise çark döner ya hani...
Oysa birileri sahte ama ustaca, masumca oynar, kandırır bir dönem onu merak edenleri, onun var olduğunla ilgilenenleri..

Sahte dünyanın yalan paketlerini koyacak yer kalmadığında, raflar dolduğunda, hani bir sarsıntıyla raflardan dökülen ürünler gibi...Kimi kırılır, kimi yarılır, ortalığa yayılır ve hatta yere yapışır kalır ya...
Böyle anların tükeniş anında, patlama olur gibi sarsılır ortalık. 
Duvara çarpar gibi sersemletir yürekli mert çıkışlar. Yüreğiyle görenler, namertlik solumazlar, gerçekleri haykırırlar, sahte ile esas olanları masaya dizerler...

****
Gün gelir bu sahte hayatı, sahte kazanımları, sahte sevgilileri çöpe atma vakti gelir.
Ya bu çöpleri karıştıran biri çıkarsa  diye de düşünmeden geçmemeli.
Ya bir rüzgar yön değiştirir, ters eser de bu çöpleri havaya uçurursa, ortalığa yayılırsa diye düşünebilmeli.
Kendince, basitçe iftiralar ve yalanlarla onursuzca edinilen kalkanlar işe yaramazsa, sahte dünyanın, ya yalan lokantasında yediklerinizi kusturursa o virajlı sahte dünyanın yolları...

****
Günah sandığını doldurduğunuzda yer kalmayınca "buraya kadar" demesini bilmeli.
Yanılgıların farkına vardıktan sonra kapatıp gitmemeli sandığı... Onları kenara koymalı...Yeni bir başlangıç için yola koyulmalı, yeni bir şans denenmeli mi? 
Arada sandıktan taşan sahte dünyanın kirlilerine bakarak, ibret almalı mı?
Ruhunu yıkamadan, zihnini geliştirmeden, cehaletin gölgesinde bunu başarmak mümkün mü?
Sahte anılar, sahte dünyanın kirleri gibi yapıştıysa ruha ve aklınıza, ancak  bunlardan kurtulmanın yolu yine aynaya bakarak, kendinize hesap sormakla, kendinizle yüzleşmekle mümkün olabilir.

****
"Sahte anılarla gerçek anılar arasındaki fark mücevherlerle aynıdır. En gerçek, en parlak görünenler her zaman sahte olanlardır." demiş Salvador Dali.
Parlatılmaya ihtiyaç duyulmayanlar, zaten hatıralarda olanlar, gerçek olanlardır...
Bu gerçeklerin içinde sevgi, ilgi, emek,değer vermek vardır. İş bunları fark edebilmekte...
Gerçeğine ulaşmak için bazen sahtelerden mi geçiyor yoksa hayat?
Derinlerdeki ile yüzeyselleri ayırmak için...
Gerçek mücevheri sonra kaybetmemek için hayatı da insanlığı da yeniden mi öğrenmek gerek?
Bu kavramları hatırlatanlar, öğretmeye çalışanlar, gerçeklerin peşinde olanlar unutulmazlar.
İz bırakanlar asla ama asla unutulmazlar.

****
Sonunda doğruya ulaşmak varsa, ulaştıktan sonra kaderine de bırakmamalı doğruları. Doğruları parlatmalı, doğrularla hayatı yaşamalı...Hırslı olmazsanız eğer, zekanız kanatsız bir kuştur.

****
Unutmayın!
Sahte dünyanın içindekileri zihninizden, elinizden ve gözünüzden  yok ederseniz, böylece bir şeyler inşa edebilir, var olanı temizler ya da ileriye doğru giden yolunuzu açabilirsiniz...
Beceremezseniz de gidersiniz.... Çünkü yaşam o kadar da esnek davranmaz insana... Çekirgelerin bile zıplama sayısı sınırlı...
12 Mayıs 2022
Mustafa Temiz