Bunca yatırıma rağmen ve ülkemizde her branş için eksiksiz altyapı tesisleri ve kamp alanları varken, 30 milyon gencimiz varken, çok az branşta olimpiyatlara katılıyoruz.

Hükümet hakikaten spor altyapısına 22 senede çok ciddi yatırımlar yaptı. 

İlçelerde bile kapalı havuzlar var artık. Atletizm salonları, spor salonları, sahalar, poligonlar ve niceleri.

Buna rağmen 85 Milyon nüfusu ve neredeyse 30 milyon ilk ve orta öğretim öğrencisi olan ülkemiz, olimpiyatlara toplam sadece 101 sporcu ile katılıyor ve bunun 16 kişisi zaten bayan voleybol milli takımı.

Bunca yatırıma rağmen ve ülkemizde her branş için eksiksiz altyapı tesisleri ve kamp alanları varken, 30 milyon gencimiz varken, çok az branşta olimpiyatlara katılıyoruz. 

Ülkemizde 57 Spor Bilimleri Fakültemiz ve 41 Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu var. 

Olimpik branşlarda 60' tan fazla federasyonumuz var. 

Her Federasyonun Bölge Temsilcileri ve İl Temsilcileri de var. 

Yani alt yapı başlığının altında olması gereken her şey eksiksiz.

Burada bir yanlış bir hata olduğu ortada. 
Hem de yıllardan beri... 

Bu hata ise Federasyonların ( Sözde  Özerk (!) olan Futbol Federasyonu hariç) hepsinin yönetimlerinin neredeyse 50 yıldır bu ülkede Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından atanmasında. 

Her Olimpiyattan sonra bakanlık federasyonların yeni yönetimlerini belirliyor. Yönetmelikler böyle demiyor tabii ki ama fiilen olan aslında bundan öte değil. 

Onlarda Bölge ve İl Temsilcileri ile Kurullarını.

Yani siyaseten referansı olan insanlar tamamen Spor Bakanlığınca fonlanan Federasyonların Yönetimlerine giriyor. 

Hayatında tokat atmamış isimler Karate Federasyonuna, hayatında Voleybol Maçı izlememiş insanlar Voleybol Federasyonlarına, Güreş seyretmemiş isimler Güreş Federasyonuna Yönetici oluyor.

Çok yurt dışı turnuvası olan Federasyonların Yönetimlerine kalın torpilliler, diğerlerine ise ince torpilliler giriyor. 

Sporun tamamen Siyasetçe atanan Yöneticileri olduğu sürece, 85 Milyon nüfusunun 30 milyonu ilk ve orta öğretim öğrencisi olan ve neredeyse tüm alt yapılarını eksiksiz hale getirmiş bir ülkede Olimpiyatlara sadece 101 sporcu ile katılıyoruz. 

İlginç olan bir taraf daha var ki başka ülkelerin sporcuları 1. oldukları yada Şampiyon oldukları zaman 2- 3 turnuva daha en azından aynı başarıyı gösterirken, bizim üst üste 1. yada şampiyon olan sporcumuz neredeyse yok. 

Yani biz spor alanında da başarıda sürekliliği yakalayamıyoruz. 

2036 Olimpiyatlarına talibiz. 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak İstanbul Olimpiyatlarını düzenlemek istiyoruz.  

Her türlü tanıtım, organizasyon şimdiden başladı. 
Olması gereken her şey  yapılıyor. 
Gayet güzel işler bunlar ve emeği olan herkese teşekkürler. 

Peki bu ülke diyelim ki 2036 Olimpiyatlarını düzenleme hakkını kazandı. 

Ev sahibi olmayı plandığımız Olimpiyatlara kaç branşta kaç sporcu ile katılmayı planlıyoruz ?

Bunun için Olimpik branşlarda sporcu yetiştirmek, madalya alacak sporcular  yetiştirmek için ne yapıyoruz ? 

Bu konuda Bakanlıkların, Federasyonların, Spor Klüplerinin Belediyelerimizin bir eylem planı var mı ? 

Bu kafayla herhalde ev sahibi olupta en az madalya alacak ülke olup Olimpiyat tarihine altın harflerle Türkiye yazdıracağız. 

Bunu sorgulayan, bundan hicap duyan, utanan yada vebal hissedip düzeltelim diye aklından geçiren var mı Sizce bu ülkede ?

Seni seviyorum benim güzel ve yalnız ülkem...

Vesselam...