Hayatı yorumlarken ne kadar aklımızla, ne kadar duygularımızla davranıyoruz?
Her yaşın insana kattığı belli olgular, yıllar içinde bambaşka ortamlara girme şartları, insani ilişkilerin aile, okul, lise, üniversite, iş hayatı, başka şehirlere çıkan tayin, bambaşka bir çevrede, yeni yeni insanları hayatınıza almalarınız, hayatın her evresinde sürüp gidiyor.
****
Sizin kendinize özgü halleriniz, istekleriniz, hobileriniz ve hatta bulunduğunuz ortamlardaki size münhasır özelliklerinizin karşılık bulduğu özelliğinizi toplumda sergilediğinizde size daha yakın ve daha uzakta olanları seçmenizi de sağlıyor.
Dertleşebileceğiniz, kısaca yanında huzur bulduğunuz nadir kişilikleri de yine kendi birikiminizle keşfediyorsunuz ya hani...
****
Emin olduğunuz, her türlü halinizde yanında olduğunu hissettiğiniz, gördüğünüzde gülümseyen, gülüşüyle içinizi ısıtan o nadir insanı bulduysanız eğer, basit şeyler için onunla tartışmamaya özen gösterin..
Alttan almak alçalmak değil yükselmektir zira..
Ne bileyim; mesela durduk yere gülümseyin ona.
Her kavganızda çekip gidecekmiş gibi davranmayın.
Çünkü artık insanlar çok farklı.
Kolay kolay adam gibi birini bulamıyorsunuz.
Çoğu erkek çok karaktersiz, çoğu kız ise çok basit.
Gönül şarkıları dinleyip, gönül insanı olamayan çok sahte kukla dolaşıyor sokaklarda.
İnsanlar sevmenin ne demek olduğunu unutmuş.
Duygularla oynamak ise en kolay oyun.
Sizi seven birini kolay kolay bulamıyorsunuz, bulsanız da sevemiyorsunuz bazen.
İlişkiniz hâlâ devam ediyorsa, yüreğinize dokunduğunu hissediyorsanız, elinizden tutan kişiyi bırakmayın.
Başkalarının aranıza girmesine izin vermeyin, izin verince yanyana görüntü verseniz de aslında yalnız kalıyorsunuz, bomboş kalıyorsunuz.
****
Çünkü çoğu insan bu müdahalesini büyük bir hüner yapmış gibi algılıyor.
Hakimiyeti başkalarına değil, huzur bulduğunuz insanla ikinizin arasına bırakın, sahiplenmeyin ama aranızda o hakimiyetin olduğunu hissettirin.
****
O kaybolduğunda yağmur öncesi çöken karanlık bulutlar sonrası gibi ışığınız azalıyorsa, kasvet duygusu yüreğinizi ya gir ,ya çık dedirtiyorsa, belki delirmiyorsunuz ama inanın kaybediyorsunuz...
Yaşamdan o saniyeleri yok hükmünde başlatıyorsunuz, saniyeler dakika, dakikalar saat, günler, haftalar, yıllar sürecinde uzar kalırsa, inanın boş yaşamış oluyorsunuz...
Hayat bu kadar kısa ama içini doldurarak, gerine gerine yaşamak sizin elinizde...
Zira bir virgül arası bile yaşamı ıskalamamak gerekiyor.
Sevdiğiniz, yüreğinizi gördüğünüzde ısıttığını hissettiğinizin, kalbinin soğumasına veya buz tutmasına sakın müsaade etmeyin...
Buzlaşmış bir kalp, kristal bardak gibi kırılır çünkü...
****
Kırgınlıkların arasında sevgiyi de erozyona uğratır, yüreğinizi yüzeyinden öğütürsünüz ama pişmanlık yüreğinizdeki erozyonu değil, depremi tetikleyecektir, işte o deprem içinizi yıkıp geçecektir...
Depremin ardından kaos başlayacaktır. Duygusuz, insanlardan uzak kalan, kalabalıklarda güven duygusunu yitirmiş, kalabalıkların içinde bile yalnızlığa mahkum oldum düşüncesi, beyninizi kemiren bir kurt gibi acı verecektir.
Kısa süreli tutun tartışmalarınızı, derin nefes alın, bırakın oksijen beyninize ve hatta kalbinize yeni bir atak yaptırsın.. Biraz sessiz kalıp onu düşünün..İçinizde bir ateş, bir kıvılcım çıktığını hissederseniz, gidin gözlerine bakın ve elini tutun... Eller kalbin giriş kapısıdır, onun kapalı olmaması için kısaca o kapının yumruk olmaması için çaba gösterin.... Eller kavuştuğunda yumruk olamazlar değil mi?
Sevgiyi çimento yapın, yılları tuğla gibi örerek soluyun hayatı..
Sevgisizlik, ümitsizlik, en son sevimsizlik haline sürükler insanı. Sakın unutmayın, çabuk vazgeçmek size hem onu, hem kendinizi kaybettirir.
****
Sevmesini bilen insan sayısı çok azaldı da, bilin istedim...
İzmir'in imbatı serinliğinde yüreğinizi hep ılık tutun. Ilık tutulan yürek vicdanlıdır, insaflıdır, o yüreği taşıyan insan ise sevgi insanıdır...
****
Sevgi emek ister, sevginizden vazgeçmeyin, çünkü sevmeyi bilenlerin sayısı oldukça azaldı, farkında mısınız?
Siz de karşı tarafa geçmeyin olur mu?
Çünkü hayatı hep sevemeyenler ıskaladı sakın unutmayın.
Sevgiyle kalın..Yaşama sevinciniz hiç eksik olmasın...
20 NİSAN 2022
Mustafa Temiz
Görüş, öneri ve eleştirileriniz için e postam- [email protected]