Günümüz siyasetinde maalesef uzlaşma kültüründen uzaklaşan bir yapı önümüze çıkıyor.

Her ne olursa olsun, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratik yollarla iktidara gelmesini ve iktidarda kalmasını hala benimseyememiş kabullenemeyen, yaptığı her şeye sadece O yaptığı için muhalefet etme ihtiyacı hisseden ve bu muhalefeti yaparken ahlaki ve siyasi ölçüleri olmayan bir kitle ile karşı karşıyayız.

Bu kitle aynı zamanda Türbanlı kadınlara hakaret eden, dindarları hor hakir gören, İmam Hatip karşıtı, Devlet törenlerinde beleş viski, şarap içemediği için Laiklik elden gitti diyen kitle.

Herkes hepimiz artık sosyal medya kullanıcısıyız. Nüfusa oranla sosyal medyayı dünya üzerinde en etkin kullanan ülkelerin başında geliyoruz. Elinde akıllı telefonu olup facebook, twitter, instagram, tik tok vb. uygulamaları yada bunlardan bazılarını kullanmayan sanırım yoktur. Olsa da oransal olarak dikkate alınmayacak kadar azdır.

AK Parti ve R. Tayyip Erdoğan karşıtı olan bu kitle bu mecraların hepsini Ak Partililerden çok daha yoğun ve etkin kullanıyorlar.

Size basit bir örnek vereyim.

Şimdi Türkiye’nin bir limanı yabancı sermayeye satılıyor. Yabancı yani Türk olmayan. Alan Katar Şirketi yada firması ise yandık.

Sosyal Medya’da # açılıyor hemen: Katar’a peşkeş çektiniz, Araplar Türkiye’yi satın alıyor gibi gibi.

Şimdi Katar’ın

ABD yatırımları 30 Milyar Dolar, İngiltere’ de 40 Milyar Euro, Almanya’da 25 Milyar Euro ve Fransa’ da 30 Milyar Euro Yatırımı var.

Mercedes Benz Firmasının Yüzde 4’ü, Londra Borsasının %10’ u ve İngiliz Gaz şirketinin

%67’ si Katarlıların.

Türkiye’ deki Katar Sermayesinin toplamı Katar’ın dünya üzerindeki Yabancı Sermayesinin sadece %1,6’sı …

Siz hiç biz Arap Sermayesi istemiyoruz diyen Fransız Muhalefeti yada siyasetçisi, İngiliz Amerikan Siyasetçi yada Muhalefeti duydunuz mu ? Angela Merkel’ i ülkeye neden Katar Sermayesi getiriyorsunuz diyen Alman duydunuz mu ?

Duyamazsınız çünkü bu anlayış bu siyaset böyle muhalefet yalnız Türkiye’ de var.

Muhalefet burada çıkıp dese ki :

‘’Değerini neye göre tespit ettiniz kaç liraya sattınız’’ eyvallah.

‘’İhale yapmadınız yada ihaleyi şu şekilde yapmadınız’’ eyvallah

‘’Burası kar ediyordu neden sattınız’’ eyvallah …

Ama muhalefet diyor ki ‘’ Ülkeyi Araplar’ a satıyorsunuz ‘’ …

Sonra diyorlar ki bu Ülkeye yabancı sermaye gelmiyor.

Dünyada kesintisiz nakit akışı olan ve bunu en kolay yoldan sağlayan ülkeler petrol ve doğalgaz üreten ülkeler yani büyük çoğunluğu Arap Ülkeleri.

Yahu İngiltere yüz yıllık Futbol Kulüplerini Araplara satıyor. Bir tane taraftar ‘’Manchester City Arap'ın takımı oldu ben maçına gitmem’’ diyor mu ?

Şimdi Siz Arap Sermayesi olsanız ve yatırım yaptığını ülkenin muhalifleri Araplar’ a peşkeş çekiyorsunuz diye sürekli hönkürse Siz gelip bu ülkeye ne kadar para yatırırsınız …. ???

En son yaşanan olay ise bir facia aslında, toplumsal bir travma. Muhalif bir haber sitesi Üniversite Sınavından bir gün önce ‘’ Katar’ lı öğrenciler Türkiye’ de istediği üniversitede sınavsız hatta bedelsiz okuyacak’’ diye haber yaptı.

Pandemi koşullarında okula gidemeden on line sınava hazırlanan bir öğrenci ve ailesi olsanız ne hissedersiniz ?

Bu haber sitesinin haberini dayanak alarak, Ana Muhalefet Genel Başkanı ve tüm kademe yöneticileri bu yalanı yapıp, siyaset devşirmeye, bizim zamanımızda böyle olmayacak demeye başladılar. Hemen İktidara linç başladı # açıldı salvolar atılmaya başlandı.

Hükümet kanadı ve Devletin Resmi kanalları hemen yalanlayıp gerçeğin böyle olmadığını açıkladılarsa da olay patladı gitti.

Sonra ne mi oldu o yalan haberi yapan site ‘’bu doğru değilmiş sizleri yanlış bilgilendirdik’’ diyerek özür mesajı yayınladı.

Ama Ana Muhalefet kanadından Genel Başkanları dahil hiç kimse vebal hissederek utanarak ‘’ Özür dileriz’’ demedi…

Yalan söyleyerek, yalanlarla sinir uçlarına dokunarak buna oy devşirmeye tahvil etmeye çalışmak bu topluma bu ülkeye ve bu devlete ihanettir. Siyaset mekanizmaları toplumun güven duyduğu mekanizmalar olmak zorundadır. Bunu da siyasetçiler Doğru Konuşup Milli Davranarak başarmak zorundalar.