Sabah 2 evladımı okullarına bırakmak üzere evden çıktık.
2’sin arasında 10 yaş fark olmasına rağmen yaşadıkları sevinç ve heyecan aynı idi.
Trafikte ilerlerken İstanbul’da hissettik kendimizi yada akşam trafiğinde Ankara’da Eskişehir yolundan Çay Yoluna gider gibiydik.
Şehirde müthiş bir hızla büyüyen ve yeni istihdam alanları açan OSB’nin gelişimine paralel olarak alt yapı ve konut yatırımları yapılmıyor.
OSB kavşağına, Saruhan Otel önüne, Uncubozköy girişine, Gediz Köprüsüne alt yada üst geçitler yapılması şartın farzı oldu.
Neden yapılmaz niye yapılmıyor bunca zamandır anlamak mümkün değil. Şehri yönetenler o saatlerde mesaiye gidip gelmiyorlar sanırım.
Önce ablamızı okuluna bıraktık. Lise son sınıf öğrencisi olmanın heyecanı uzun zaman sonra arkadaşlarıyla buluşmanın tarifsiz keyfine dönüştü. O çocukların heyecanını sevincini görmenizi isterdim.
Oradan küçük beyin okuluna geçtik. İlkokul çocuklarının biri birlerine yaptığı el şakaları keyifleri mutlulukları izleyen herkesi tüm velileri gülümsetiyordu.
Aşı konusunda anlamsız bir polemik sürüp gidiyor. Yalnız bizde değil tüm dünyada hatta muasır medeniyet dediğimiz AB ülkelerinde ve Amerika’da bile…
Komplocular iş başında.
Tapınakçılar insanları öldürecek, Bill Gates herkesi kısır bırakacak.
Siyonizmin yeni planı.
Bu virüs biyolojik silah aşı da öyle gibi gibi..
Allah aşkına biraz akıl biraz mantık. Sürekli açık aramak hata aramak nedir.
Pfizer firmasının yaptığı Viagra’nın prospektüsünü okuyan kimse kullanmaz. Aynı firmanın yaptığı Viagra’yı bana bir şey olmaz diye gözü kapalı yutanlar iş Biontech aşısına gelince profesör kesiliyor, biyolojik savaş uzmanı, komplo teorisyeni oluyorlar. Çok ilginç değil mi ?
Bu virüs yeni mutantları elbet çıkacak aşının etkisiz kaldığı mutantlar için yeni çareler üretilecek.
Peki aşı olmayı reddeden bu Akil (!) kitle cebinde dezenfektan, yüzünde maske ve sosyal mesafe kurallarına uyarak mı yaşıyor tabii ki hayır.
Aşının koruyuculuğu tüm ülkelerde ispatlanmış iken aşılı olanların hastalığı ağır geçirme ve ölme risklerinin çok düşük olduğu ispatlanmış iken bu aşı olmam inadı nedendir ???
Aşılı olanlar zaten sosyal hayatlarında ciddi bir rahatla içerisindeler ki olmamaları lazım ama olmayanlar maşallah olanlardan çok daha rahat.
Devletin tapu isimli verdiği Kağıt parçasına güvenerek yaşayan insanlar Aşı olun diyen Devlete inanmıyorlar. Nasıl bir ironidir bu anlamam.
Aşı olmayan 150 Bin Öğretmen varmış. Bunlar bu üst akıllılar hem kendilerini aileleri hem de bizim evlatlarımızın ve ailelerimizin sağlığını tehlikeye atıyor.
Devlet bu öğretmenleri aşılarını olasıya kadar en az 6 ay ücretsiz izne çıkarıp yerlerine atama bekleyen öğretmenlerden geçici alım yapmalı. Başka yolu yok.
Aslında en keskin yollardan birisi SGK kısıtlaması. Bunca imkana ve duyuruya anlatmaya rağmen aşı olmayıp Covid olanların hastane masrafları SGK kapsamından çıkartılmalı.
O çocukların okula yeniden gitme heyecanını ve neşesini görmeniz lazımdı. Bu evlatları yeniden evlere tıkmayalım onların eğitim haklarına tecavüz etmeyelim.
İnsan olalım, Aşı olalım ….
