Bizzatihi içerisinde değil göbeğindeydim. 2001-2003 arası TOBB Başkanı Sayın Hisarcıklıoğlu’nun Özel Kalemiydim. Bu nasıl bir görevdir bilen bilmeyene anlatsın.

Kemal Derviş IMF tarafından ülkeye gönderilmiş ekonomiyi düzeltsin diye. Faik Öztırak Hazine Müsteşarı, Kürşat Tüzmen Dış Ticaret Müsteşarı ve Süreyya Serdengeçti Merkez Bankası Başkanı, Vural Akışık Kamu Bankaları Ortak Yönetimi Başkanı.

Tunca Toskay dönemim Dış Ticaret Bakanı.

Rıfat Başkanımdan ricacı olurdu “ Derviş’e söyle anlat Exim’de para var ihracatçıya destek olalım” diye.

Halk Bankası Genel Müdürü ve Bakanlar para işi olduğunda Rıfat Bey’den ricacı olurlardı Derviş ile görüşmesi için.

Kimsenin bu isimlere sözü geçmez bunlarda ülkenin Başbakanını bile dinlemezlerdi. Resmen sömürgeye atanmış Eyalet Valisi ve ekibi gibi çalışırlardı.

Bir çoğu görevimden dolayı beni ismen tanır ve severdi.

Bir gün İstanbul Conrad Otelde bu isimlerle ülkenin büyük İstanbul Holdinglerinin katıldığı özel ve gizli bir toplantı sırasında Süreyya Bey ile tuvalette denk geldik. Hal hatır sorduk ve O’na sordum “ Başkanım paramızdan ne zaman sıfır atarız? “ Güldü ve dedi ki çok var Fatih’im o günlere çok var”

 Hiç unutmam maaş ödenemeyecek ülkede, IMF söz verdiği borç olarak vereceği dilimi salmıyor.

Görüşme müzakere sonra bize dediler ki yani Derviş dedi ki:

“ Yabancı Vakıfların mallarının iadesi kanunu değiştirip bunu mümkün kılın, parayı gönderecekler.”

Önce itiraz edildi sonra çaresiz ayın 12 yada 13’ ü gecesi TBMM’de gece yarısı verilen bir önerge ile ATATÜRK’ÜN KOYDUĞU kanun değiştirilip Cumhuriyet öncesi kurulu yabancı Vakıfların mallarının iadesinin önü açıldı.

Sadece bir aylık memur maaşı kadar parayı BORÇ olarak alabilmek için bu iş yapıldı.

 O dönemin Hazine Müsteşarı Faik Öztırak şuan CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı. Atatürkçülük üzerinden Ak Parti’ye vurmaya kalkıyor, laf söz ediyor…

Gençler yakın tarihimizde neler olduğunu bilmiyor, ilgilenmiyor ama bilenler bizim jenerasyon ve üstümüz Ak Parti döneminde neler yapıldığını çok iyi biliyor.

Bu ülkenin ekonomisini ve siyasetini iyi yönetemeyip bozanlar ve bu süreçte batan bankalar yani sahipleri ve iş birlikçilerince hortumlanan 56 MİLYAR DOLAR IMF borcu Ak Parti döneminde ödendi ve sıfırlandı.

Bu ülke nereden nereye geldi.

Ekonomimiz nereden nereye geldi.

Bu gün dünyada SİHA teknolojisinde hem de yerli ve milli imkanlarla dünyada 3. Ülke olduk.

Ülkenin alt yapısı nereden nereye geldi.

Lüks olan uçaklara artık neredeyse Akbil ile binilecek.

Hastaneye yatarken ameliyat ipliğini serumunu hasta alıp yanında götürürdü bu ülkede.

Eczaneler üst üste 5 küpür yapıştırır.  Devlete fatura kestikleri zaman ödemenin ölme eşeğim ölme vadeli olacağını bilirdi.

Bu ülke çok şey kazandı Ak Parti ile birlikte.

Hem de o kadar çok şey kazandı ki bunların hepsi hayatımızın artık doğal bir parçası sıradanlığı olduğu için hatırlamıyoruz bile…

Ama bu ülkeye Ak Parti’nin kazandırdığı en büyük şey Şahsiyet…

Bu ülke dünya arenasında artık Şahsiyetli bir ülke.

Bunun ne demek olduğunu anlayan anlamayana anlatsın…

Ha bunları yaparken Ak Parti,

Partinin kapatılması,

316 CB krizi,

E Muhtıra,

Balyoz Ergenekon süreçleri,

17-25 süreci,

Gezi olayları,

Hendek olayları öz yönetim kalkışması,

FETÖ Hain Darbe Girişimi,

Amerikan ekonomik yaptırımları,

Yangınlar Seller Depremler ve 7 Milyon Göçmen

Olaylarını da yaşadı. Parti içi sıkıntıları ve ihanetleri hiç yazmadım bile.

Yani dikensiz bir Gül bahçesinde hiç olmadı Ak Parti ve Recep Tayyip Erdoğan

Bu ülke insanının Partisi oldu Ak Parti her zaman, tıpkı Liderinin olduğu gibi …

Ve yine söylüyorum,

Ak Parti bir Devrim Partisidir, Devrimci bir Partidir.

Bu ülke için, mazlumlar için, Müslümanlar için, tüm dünya halkları için …

Ve Recep Tayyip Erdoğan Devrimleri deviren bir DEVRİMCİDİR …

Bir gün herkes ama illaki herkes Recep Tayyip Erdoğan’ı anlayacak ve takdir edecektir…