Ekonomi, üretim, istihdam, enerji, ihracat, sanayi. Bunların hepsi ayrı ayrı başlıklar ve bu başlıkların hepsinin altını dolduracak ülkeye yol çizecek birçok isim hem Devlette hem de dışarıda var.
Burada en önemli konu eğitim…
Ekonomisi gelişmekte olan bir ülkenin yapması gereken, toplumsal bir davranış haline getirmesi gereken en önemli şey tasarruf ve Finansal okur yazarlıktır. Orta, Lise ve Üniversite müfredatlarımıza Finansal Okur Yazarlık ve Girişimcilik dersleri mutlaka konulmalıdır. Ve bu insanlarımıza tasarruf nedir, israf etmeden nasıl yaşanır, insan ihtiyacı olmayan şeyi neden almamalıdır konularını mutlaka anlatmalı, göstermeli ve uygulamalıyız.
Toplum olarak son derece müsrif yaşıyoruz. İthalat rejimimizden dolayı günlük hayatımızda çok sayıda ithal ürün kullanıyoruz.
Tasarruf kelimesinin karşılığı bizde eline geçen parayla altın yada döviz alarak yastık altına koymak. Bireyleri böyle davranan bir toplumda ekonomi kelimesinin tek karşılığı bireysel zenginleşme olur.
Oysa gelişmiş ekonomilerde insanlar birikimlerini Bireysel Emeklilik Fonlarında yada Borsada değerlendirirler.
Bizde ise kendi paramızla altın yada döviz alıyoruz. Bu durumda hem bunların fiyatları yükseliyor hem de piyasadan nakit parayı çekerek paranın maliyetini arttırmış oluyoruz.
2 kişilik bir ailenin kendilerine dilimlenmiş karpuz alması bir ekonomik bilincin göstergesidir. Ama ülkemizde karpuzun dilimle satılıyor olması ve dilimle karpuz almak ekonomik olarak kötü bir durumun nişanesi gibi görünüyor ve anlatılıyor.
Hangimiz evinde her hafta mutlaka bayatladığı için ekmek atmıyor, pasta kurabiye atmıyor yada çürümüş meyve sebze atmıyoruz ki.
Bu ülkede her gün 5 milyon evet 5 milyon adet ekmek çöpe atılıyor. 5 lira deseniz tanesine bu ülke insanı her gün sadece ekmekten dolayı 25 Milyon lirayı çöpe atıyor.
Sebze ve meyvede ise durum çok daha feciat. Çöpe atılan sebze ve meyve üretilenin yüzde ellisi yani yarı yarıya. Düşünün ki tarladan 100 Kg domates topluyoruz ve bunun sadece 50 kg tüketiliyor 50 kg direk çöpe atılıyor. Buna bir ekonomi nasıl ve ne kadar dayanabilir.
İşte tasarruf bilinci çocuklarımıza gençlerimize öğretmemiz ve hepimizin yapması gereken tasarruf bilinci bu demek.
Ülkemizde insanlarımızın tüketim alışkanlıkları değişmedikçe, para harcama ve para biriktirme alışkanlıkları değişmedikçe ekonomimizdeki kara delik asla kapanmayacak.
Burada Devlet harcamalarında mutlaka tasarrufa gidilmesi, yıllardır gündeme getirilen ama uygulamaya koyulmayan İsraf Ekonomisi Modeline geçişi mutlaka artık uygulamaya geçirmeliyiz.
27 Haziran 2023
Hasan Fatih Özsümer