Türkiye, tarihsel olarak Filistin'e büyük bir destek vermiştir. Bu destek, siyasi, dini, insani ve tarihi pek çok faktöre dayanmaktadır.

Türkiye'nin Orta Doğu'daki rolü oldukça karmaşık ve tarihsel bir bağlama dayanmaktadır. Türkiye, Orta Doğu'da stratejik bir konumda bulunur ve bu bölgedeki siyasi ve ekonomik dinamiklere önemli katkılarda bulunur. Türkiye, Orta Doğu'daki barış ve istikrar için önemli bir aktör olarak kabul edilir ve çeşitli diplomatik ve askeri faaliyetlerde bulunur.

Türkiye'nin savaşa dahil olma nedenleri ise çeşitli faktörlere dayanır. Türkiye, bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı kendini savunmak ve Orta Doğu'daki istikrarı korumak amacıyla çeşitli askeri operasyonlarda bulunmuştur.  Ayrıca, Türkiye'nin Orta Doğu'daki müttefikleri ve ittifaklarıyla olan ilişkileri de bu durumu etkilemiştir.

Türkiye, tarihsel olarak Filistin'e büyük bir destek vermiştir. Bu destek, siyasi, dini, insani ve tarihi pek çok faktöre dayanmaktadır. Türkiye'nin Filistin’e verdiği desteğin temel sebeplerini şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Tarihi Bağlar ve İslamî Dayanışma

Osmanlı İmparatorluğu, 1517 yılında Filistin'i topraklarına katmış ve bölgeyi yaklaşık 400 yıl boyunca yönetmiştir. Bu dönemde Filistin, İstanbul’daki Osmanlı hükümetinin doğrudan denetimi altındaydı ve bu tarihi ilişki, Türk halkının Filistinlilerle güçlü bir bağ kurmasına neden olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı olarak Türkiye, Filistin halkının haklarını savunmayı bir sorumluluk olarak görmektedir.

Aynı zamanda Filistin, İslam dünyasında kutsal kabul edilen bir bölge olarak öne çıkar. Kudüs, özellikle Müslümanlar için büyük dini öneme sahip bir şehir olup, Türkiye'nin desteği, dini dayanışma açısından da büyük bir anlam taşımaktadır. Türkiye, Filistin’in İslam dünyasında merkezi bir rol oynadığına inanarak bu bölgeye yardım etmeyi dini bir görev olarak görmektedir.

2. Siyasi ve Stratejik Çıkarlar

Türkiye, Orta Doğu'daki jeopolitik dengelerde önemli bir rol oynamak istemektedir. Filistin'e destek vermek, Türkiye'nin bölgedeki siyasi etkisini artırmasına yardımcı olmaktadır. Türkiye, Filistinlilerin bağımsızlık mücadelesini destekleyerek, Orta Doğu’da hak ve adaletin sağlanması için çaba göstermektedir. Aynı zamanda, Türkiye’nin Filistin’e verdiği destek, Arap dünyasında ve İslam dünyasında popülaritesini pekiştirmekte ve bölgedeki ittifaklarını güçlendirmektedir.

Filistin meselesi, sadece bir bölgesel sorun değil, aynı zamanda uluslararası alanda da Türkiye'nin kendini güçlü bir aktör olarak konumlandırmasına yardımcı olabilecek bir meseledir. Türkiye, Filistin'e desteğini, özellikle İsrail’in Filistin halkına uyguladığı baskılara karşı bir tepki olarak göstermektedir.

3. İnsan Hakları ve Adalet Savunusu

Türkiye, insan hakları ihlallerine karşı duyarlı bir ülkedir. Filistin'deki sivil halka yönelik İsrail’in uyguladığı saldırılar, yerinden edilme, katliamlar ve diğer insan hakları ihlalleri Türkiye için büyük bir endişe kaynağıdır. Türkiye, Filistin halkının kendi topraklarında özgürce yaşayabilmesi ve bağımsız bir devlet kurabilmesi için uluslararası platformlarda güçlü bir şekilde sesini yükseltmektedir. Bu, Türkiye’nin adalet ve özgürlük temelli dış politikasının bir yansımasıdır.

4. Kültürel Bağlar ve Toplumsal Duyarlılık

Türkiye’deki halkın büyük bir kısmı, Filistinlilerin yaşadığı sıkıntılara büyük bir duyarlılık göstermektedir. Filistin davası, özellikle Türk toplumunda derin bir empati yaratmaktadır. Türk halkı, Filistinli kardeşlerinin zorluklarını, uzun yıllardır süren çatışmaları ve bunların yol açtığı insani krizleri dikkatle izlemekte ve bu konuda uluslararası yardım ve desteği savunmaktadır.

Ayrıca Türkiye’de Filistinli mültecilerle güçlü toplumsal bağlar bulunmaktadır. Türkiye, mülteciler konusunda da insani yardımda ön planda yer almakta ve Filistinli mültecilere yönelik çeşitli projeler ve desteklerle bu bağları pekiştirmektedir.

5. Uluslararası Platformlarda Filistin’e Destek

Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar aracılığıyla Filistin’in bağımsızlık mücadelesini savunmaya devam etmektedir. Türkiye, 1980’lerden itibaren Filistin’i resmen tanıyan ilk ülkelerden biri olmuştur ve bu destek, Filistinlilerin uluslararası tanınma çabalarına önemli bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca Türkiye, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e tam üyelik kazanması için de diplomatik çabalar sarf etmektedir.

6. Siyasi İslam ve Filistin

Türkiye'nin Filistin’e verdiği desteğin bir diğer önemli boyutu ise, ülkenin siyasi İslam geleneğiyle ilgilidir. Türkiye'deki birçok siyasi hareket, Filistin’i özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin simgesi olarak görmekte ve bu bağlamda Filistinlilere yönelik desteği, ideolojik bir duruş olarak şekillendirmektedir. Bu ideolojik bakış açısı, Türkiye'nin Orta Doğu’daki birçok hareket ve gruba destek vermesinde de etkili olmuştur.

Sonuç:
Türkiye'nin Filistin'e verdiği destek, tarihsel, dini, insani ve siyasi birçok faktörün birleşiminden doğmaktadır. Türkiye, Filistin'in bağımsızlık mücadelesini yalnızca bir dış politika meselesi olarak görmemekte, aynı zamanda bir adalet ve haklar mücadelesi olarak değerlendirmektedir. Bu destek, sadece devletler düzeyinde değil, aynı zamanda halklar ve sivil toplum kuruluşları arasında da güçlü bir dayanışmaya dönüşmektedir. Türkiye'nin Filistin’e desteği, sadece bölgesel değil, küresel barış ve güvenliğe de katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Sonuç itibariyle Türkiye başta Cumhurbaşkanımız  Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere zalimin zulmüne karşı yek vücut olmuş bir millet olarak zalime kalkan, mazluma nefes, mağdur olmuş gazi Filistin halkına ve cümle cihanda yardım eli bekleyen nicesinin sesi olmaya devam edecektir.

Yaşadığı dönemden günümüze kadar İslam kültür ve medeniyet tarihinde iz bırakmış Peygamber efendimiz Hz. Muhammed  (s.a.v) ‘in amca oğlu ve damadı Hz. Ali Efendimizin şu sözü ile sözlerimi  tamamlamak dilerim:
"Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun." Hz. Ali (r.a)

Zulmün ve şiddetin baskısı altında yaşam mücadelesi veren Filistin halkıyla tek yürek oluyor, hayatını kaybeden şehitleri rahmetle anıyoruz.

Bir sabah gelecek kardar aydınlık…

Saygılarımla..

05 Aralık 2024

Şeyda Gökten