Siyasette yer alan Partilerin bir sosyolojik tabana oturması, bir teolojisinin olması çok önemlidir. CHP’nin, MHP’nin, AK Parti’nin, Demokrat Partinin ve HDP’nin yıllardır süregelmesinin sebebi budur.
Siyasetimize İYİ Parti diye bir parti girdi. Nasıl girdi diye sorarsanız Meral Akşener ve beraberinde MHP Yönetimine muhalif olanlar, demokratik yollarla MHP Yönetimini ele geçiremeyince gittiler. İYİ Parti diye bir parti kurdular. Bir rivayete göre onlara bu parti bazı güç odaklarınca kurdurtuldu.
Meral Hanım Türk Siyasetine, DYP Kocaeli Belediye Başkan Adayı olarak adım attı. Daha sonra DYP Kadın Kolları Genel Başkanı oldu. Akabinde Milletvekili seçilip Kadın ve Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı oldu. Bu sırada 9 ay gibi bir süre İç İşleri Bakanlığı yaptı.
Daha sonra AK Parti’nin, fikri alt yapısının oluşturulduğu Abant Toplantılarına DYP’ den siyasetten beraber olduğu 5 kişi ile birlikte katıldı. Meral Hanım ve beraberinde 2 kişi daha bu toplantılardan ayrıldı. Kalan 2 Hanım efendinin birisi bir dönem vekillik yaptı, diğeri halihazırda milletvekili.
Daha sonra köklerine dönme ihtiyacı hissetti, yani MHP saflarında siyaset yaptı. Milletvekili seçilip TBMM Başkanvekili oldu MHP adına.
Sonrasında MHP’de kazan kaldırıp Genel Başkanlığa talip oldu. Olmadı istifa edip, İYİ Partiyi kurdu. CB Adayı oldu.
Bu sırada İYİ Parti Genel Başkanlığını 2 defa bıraktı. Yani ‘Ben yokum’ dedi. İkisinde de tabandan gelen ısrar üzerine (!) geri döndü.
İYİ Parti bir toplanma partisi oldu. Ülkücüler, Demokratlar, AK Parti’de siyaset şansı bulamayan sağcılar hatta bazı liberaller ve siyasete yeni heves edenler, İYİ Parti çatısı altında toplandı.
Teşkilatları da aynı şekilde adeta toplama isimlerden oluştu. Ama teşkilatlarda, Ülkücü kökenli Koray Aydın’ın ve Musavvat Dervişoğlu’nun ağırlığı çok ciddi hissedilmekte. Hatta öyle ki istemedikleri isimleri büyük kongrede çizdirip liste bırakacak güce bile sahipler.
İYİ Parti öyle bir parti ki Genel Başkan Kongrede bir parti yönetimi listesi yapıyor ama Genel Başkan Başkan Yardımcıları ve Grup Başkanvekillerinden oluşan bu grup, bu listeden istemedikleri isimleri çizip atabiliyorlar. Hatırlarsanız bazı emekli askerler de daha önceki listelerde istifa etmişlerdi.
Şimdi bu parti Millet İttifakına dahil oluyor. Yıllarca CHP karşıtı siyaset yapmış isimler. CHP hatta HDP ile yanyana durabiliyorlar.
İYİ Parti’nin Ülkücü Hacı Genel Başkanı, Selahattin Demirtaş ile kahvaltıdan bahsederken Ülkücü Koray Aydın ve Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Musavvat Dervişoğlu ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun yol arkadaşı Yavuz Ağıralioğlu buna sessiz kalıyor, kalabiliyor.
Ne kadar ilginç değil mi ? Daha da ilginç olanı Üniversite yıllarında Asena olan, 80 öncesi dönemde Ocaklarda, sonrası MHP’de büyük gücü ve etkisi olan Nihat Gürsoy’un kardeşi, MHP Milletvekili Milliyetçi Meraal Akşener bunu düşünebiliyor, hazmediyor ve rahatlıkla kamuoyu önünde deklare etme cesaretine sahip. Bu aslını inkar değil de nedir ?
Parti toplama taban olunca Lütfü Türkkan gibi tiplerde, TBMM’de ve Parti Yönetiminde yer bulabiliyor. Bu kütlenin ilk vukuatı değil bu. Daha önce adamlarına Gazeteci dövdürtmüştü.
Bu kişi sanırım zenginliğin verdiği güç ile bunları yapabilecek bir cüreti içerisinde barındırıyor ki, bir Şehit Abisini Akşener’e muhalif sözler etti diye, boynundan sıkıştırıp, uzaklaştırıp, küfrederek itebiliyor…
Biz İYİ’yiz demekle iyi olunmuyor. İYİLİK Hareketiyiz demekle hareket olunmuyor.
AK Parti karşıtlığı ve Recep Tayyip Erdoğan muhaliflikleri dışında bir siyasetleri yok. ‘Biz gelince bunu böyle yaparız’ diyecekleri bir argümanları, projeleri yok.
Bir Genel Başkan Yardımcıları ülkücü, diğer Genel Başkan Yardımcıları New York’ ta LGBT Şenliğinde neşe içerisinde fotoğraf çekiliyor. FETÖ ile ilgili konularına zaten hiç girmiyorum.
İYİ Parti kendisine bir sosyolojik taban bulamadı ve kendine özgü bir söylem, bir teoloji yaratamadı.
Bunu Türk Siyasetinde ANAP ile yakın tarihte hep birlikte gözlemledik ve deneyimledik.
Acizane bir not düşmek istiyorum.
2023 seçimlerini Cumhur İttifakının kazanması durumunda, İYİ Parti Genel Başkanı genelde sıkışınca yaptığını yapar ve İSTİFA eder. Bir süre sonra başka partilere transferler başlar. En iyi ihtimal 2024 Yerel Seçimleri sonrası İYİ Parti görevini tamamlayamadan dağılma sürecine girer.