Ikına tıkına yememek, yiyecekleri tadına vararak, yavaş yavaş çiğnemek ve sofradan biraz aç kalkmak. İnkaların da Akdeniz mutfağının da Okinawa sofralarının da değişmez sağlık yaklaşımlarındandır.
Merhaba Hoca!
Ne yaptın bu bir kaç gün içinde?
Söylediklerimi özümseyebildin mi?
Aklına yattı mı?
Yatmıştır, yatmıştır!
Eğer aklına yatmamış olsaydı, bu gün beni dinliyor olmazdın. Ne yapar ne eder, bir yolunu bulur ve beni susturmaya çalışırdın.
Eğer müsaade edersen devam etmek isterim orta yaş sonrası iyi yaşam listesine.
Hoca, bunu benim sana söylemem ne kadar doğru bilemiyorum. Zira sen az çok mürekkep yalamış, okumuş yazmış bir adamsın. Psikoloji alanında akademik çalışmalar da yapıyordun yanlış hatırlamıyorsam. Bir kaç da kitap yazdın. Sen benim söyleyeceklerimi bilirsin bilmesine ama ben yine de gevezelik edip söyleyeceğim. Ne demiş büyüklerimiz;
“Et-tekrâruahsen, velev kâne yüz seksen!”
Yani yüz seksen kere de olsa tekrar iyidir.
O halde dinlemeye devam.
Bak Hoca, insanoğlu hayatı boyunca üç evre geçirir. (Tabi eğer yaşlanacak kadar yaşarsa.)
Birinci evre, ilk yirmi beş yıldır. Büyüme ve gelişme evresidir bu. Bu aşamada bedensel olarak beslenme ve uyku çok önemlidir. Maneviyata girmiyorum şimdilik. O apayrı bir yazı/sohbet konusu.
İkinci evre, yirmi beş ile elli yaş arasıdır. Bu evreye mevcudu koruma evresi de denir.
Bu dönemde stres yönetimi ve aktivite/egzersiz çok önemlidir.
Sen bu iki evreyi de kazasız belasız atlattın. Sen şimdi üçüncü evreye girdin.
Üçüncü evre, elli yaş ve üzerini kapsar. Bu evrede;
Lokma sayısını azalt, hareketi çoğalt.
Evetevet, iki cümle. Hem de basit cümle.
Öyle dilcilerin anlayacağı tarzdan, bileşik cümle falan değil. Sadece yüklemi ve öznesi olan ve beş kelimeden oluşan basit cümle.
Tekrar ediyorum;
Lokmadan kıs, harekete yatırım yap!
Bir de bu dönemin yine olmazsa olmazlarından biri kaliteli uyku. Bunu da önemse!
Yalnız, egzersiz yaparken dikkat et. Nefes nefese kalma. Yaş almaya doğru hızla ilerliyorsun. Tempoyu birden bire artırma. Yavaş yavaş artır. Unutma, tempoyu artırmak demek fiziksel gücü artırmak demektir. Eğer fiziksel gücün zayıfsa (ki ben buna inanmıyorum, güçlüsün maşallah!) fiziksel gücünü ve direncini artırmak için;
Basamak çık
Çök-kalk hareketi yap (minimum üç set 20 tekrar)
Damblla kol-göğüs herekti çalış
Bisiklete bin. Bisiklet ileri yaşlarda denge için bire birdir.
Tempolu uzun yürüyüşler yap
Düzenli/huzurlu uyku uyu
Sağlıklı beslen…
Çokk önemli maddeler bunlar çokk!
Ben biliyorum ki senin GÖBEĞİN de bu günlerde canını sıkmaya başladı. Artık eskisi gibi bir kaç hareketle göbeği eritemiyorsun. Bünyen buna izin vermiyor değil mi?
Sen benim az önce söylediklerimi aklından çıkarma. Biraz sabır ve devamlılık önemli. Artık yaş elliyi geçti. Vücudunun çok hızlı değişikliklere tahammülü ve yeteneği kalmadı. Ağır ağır ama devamlı egzersiz.
Söylediklerimi formülleştireyim sana. Basit bir anlatımla sıraya koyayım istersen. Tamam, hocasın falan ama kafan hala karışık şeyleri tam algılayamıyor. Al sana çok basit bir sıralama. İstersen küçük not kâğıtlarına yazıp buzdolabının, kütüphanenin üzerine yapıştırabilirsin.
Sıralıyorum;
Yürü (Günlük ve en az 7.500 adım)
Basamak çık (Günde en az 75 basamak)
Çök/kalk (üç set, yirmişer tekrar)
Paylaş (Tabağının 1/4' ünü yanındakine ver)
Uygula (Pazartesi/Perşembe günleri oruç tut. Doktorlar buna açlık kürü diyorlar. Haftada iki gün aç kalıyorlar. Sen haftada iki gün oruç tut, hem sevap al hem dinç kal)
Proteine yüklen (Yoğurt, yumurta, yağsız et)
Sebzeyi sev (Aslanlıktan vazgeç, aslına dön, öküz gibi beslen, yeşillik ye)
Şekere küs (Tatlıların sadece tadına bak)
Unlu mamullerle arana mesafe koy (Evdeki fırını bozma sakın, sadece çok sıkı fıkı olma, biraz uzaklaş.)
Unutma, yaş elliyi geçti mi can boğazdan gelmez, can boğazdan çabucak çıkarmış. Yani topun ağzındasın.
Hara hachiyi duydun mu?
Hara hachi Japonca Okinawa dilinde “sofradan tam doymadan kalkmak” anlamına gelir.
Ikına tıkına yememek, yiyecekleri tadına vararak, yavaş yavaş çiğnemek ve sofradan biraz aç kalkmak. İnkaların da Akdeniz mutfağının da Okinawa sofralarının da değişmez sağlık yaklaşımlarındandır.
Prenelerdeki Andorra’da ortalama 82 yıl yaşayanların da Okinawa’da 90’lı yılları keyifle tamamlayanların da bizim coğrafyamızda uzun ömür yolculuğuna çıkanların da çok iyi sonuç aldıkları ‘doğru beslenme yaklaşımlarından biri’dir sofradan azıcık aç kalkmak!
Şimdi ben Okinawa deyince, Hara hachi deyince senin ilgini çekti değil mi bu diyet. İşin içine biraz gizem, biraz yabancılık, biraz da farklılık katınca nasıl da ilginç geliyor değil mi? Ah bu kendini entelektüel sanan zavallılar! Sen de onlardan birisin. Bunu en iyi ben biliyorum. Kuru fasulyenin yanındaki bulgur pilavına kuru soğan karıştırıp yediğin günleri ne de çabuk unuttun. Neyse burası çok özel eleştiri.
Hara hachinin temel mantığı ne biliyor musun?
“Midenin %80’ini doldur, %20’sini boş bırak.”
Temel mantık bu.
Peki, ben sana çok daha ilginç bir bilgi vereceğim.
Bundan tam 1400 küsur yıl önce Peygamberimiz ne demiş biliyor musun:
“Âdemoğlu, mideden daha şerli bir kap doldurmaz. Âdemoğluna belini doğrultacak birkaç lokmacık yeterlidir. Ancak (nefsinin galebesiyle) illa da (mideyi doldurma işini) yapacaksa bari onu üçe ayırsın: Üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de nefesine tahsis etsin, üçte birden fazlasına yemek koymasın."
Yani üçte birini boş bıraksın. Boş bırakmak sana zor geliyorsa, illa da midemi dolduracağım diyorsan havayla doldur. Sana bir müjde vereyim mi? Bunu alışkanlık haline getiren, bu prensibi hayat tarzı yapan yaşlıların vücutları dinç olduğu gibi, hafızaları da pırıl pırılmış. Berrak, su gibi akıcı bir hafızan olsun istemez misin ileride? Haydi bakalım, bir de aslanlıktan vazgeç ve besinlerin %80’ini bitkisel, %20’sini hayvansal gıdalardan karşıla. Bak o zaman neler oluyor hayatta? Pardon bu bir şarkıydı değil mi? Beyaz Kelebekler diye bir grup söylüyordu.
“Neler oluyor hayatta
Bir de şu rüya gerçek olsa olsa!
Sabah olup uyanınca, her şey yine aynı kalsa!”
Şaka bir yana, eğer hayatına ve hayat tarzına dikkat edersen, sabah uyanınca her şey aynı kalmıyor. Neler oluyor biliyor musun?
Daha dinç,
Daha parlak ve berrak bir hafıza,
Daha az kanser riski,
Daha az obezite riski,
Daha az diyabet riski,
Daha geç bunama,
Kemikler daha sağlam,
Damarlar daha genç,
Kalp krizi riski daha az,
Vee,
Daha güçlü bir bağışıklık. (Cinsel duygularının ve gücünün de arttığını söylemeye gerek yok herhalde.)
Gelelim bir sonraki maddeye. Sıralamıyorum. Tek tek saymıyorum. Sen şimdi işi gücü bırakır bunları maddeler halinde uygulamaya kalkarsın. Öyle sıralamana gerek yok. Bunların her biri önemli ve her biri hayatın her anında uygulanmaya çalışılmalı. Hayat tarzı haline gelmeli anlayacağın.
Bir sonraki madde, birkaç gün sonra…
Vesselam!..
26 Şubat 2025
Dr. Mahmut AÇIK