Haklısın Çekirge!!!
İşte size bir soru?
Hem de zor mu zor bir soru?
Cevap vermeden önce (sazan gibi atlamadan önce) iyice düşünmek lazım.
Bu soru kolay görünen, ama aslında zor olan bir sorudur.
“Sehl-i mümteni” derler buna. (Azcık edebiyat okuyanlar tebessüm ettiler değil mi?)
Zor soruyu soruyorum:
“Sizce günümüzde en çok israf edilen ve değer kaybeden şey nedir?”
Cevaplarınızı duyar gibiyim.
Kiminiz, “Zaman” diyorsunuz, kiminiz “Sevgi”,
Kiminiz, “Para” derken, kiminiz, “Sağlık” diyorsunuz.
Vesaire vesaire!..
Hah! İşte şuradan, uzak köşeden cılız bir parmak kalktı.
“Buyur evladım, sen söyle bakalım, nedir günümüzde en çok israf edilen ve değer kaybeden şey?”
Genç delikanlı/deli kız, ayağa kalktı ve kendinden emin bir şekilde cevapladı:
“İnsan olmak efendim!”
Hayatta en çok israf ettiğimiz ve değerini bilmediğimiz şey İNSANLIK!
Sonra açıklamalarına devam etti:
“Bakın, Allah pek çok şey yaratmış. Yarattıklarını da gruplara, türlere, cinslere ayırmış.
Taş, toprak, bitki, hayvan, börtü böcek, cin, melek ve insan...
Velhasıl tüm kâinatı Yaratan Allah, yarattıklarına da kendi esmasından nüveler vermiş.”
“Yani evladım!” dedim gence yandan bakarak.
“Yanisi şu hocam! Allah’ın pek çok ‘Esma’ül-Hüsna’sı var.
Bunu bizzat Yüce Allah kendisi bildirmiştir Kur’an’da;
"En güzel isimler Allah’ındır. O’na o güzel isimleriyle dua edin ve O’nun isimleri hakkında gerçeği çarpıtanları bırakın." (Âraf-180)
"De ki: (Rabbinizi) ister Allah diye çağırın ister Rahman diye çağırın. Hangisiyle çağırırsanız çağırın, nihayet en güzel isimler O’nundur." (İsra-110)
"Allah, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayandır. En güzel isimler O’nundur." (Taha-8)
"O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir." (Haşr-24)
Biz Allah’ın bu isimlerini ekseriyet 99 olarak biliriz.
Avam da öyle bilir.
Havas ise, (mürekkep yalamışlar) bu isimlerin beş yüz civarında olduğunu söylerler.
Hass-ül Haslar ise; (Her şeyiyle Allah’a teslim olmuş olanlar) bu isimlerin sayılamayacak kadar çok olduğunu söylerler.
Biz hangisini kabul edersek edelim, bilinen bir gerçek var ki Allah, yarattığı her mahluka esmasından bir iz, bir işaret bırakmıştır.
Yalnızca insanı eşref-i mahluk olarak yaratmıştır.
“En şerefli mahluk!”
Ayet-i Kerime ile de bunu bize bildirmiştir.
“Lekad halaknel'insane fiy ahseni takviymin” (Biz insanı en güzel biçimde yarattık.)
Ve ona kendi esmasından bir değil birçoğunun izini/işaretini vermiştir.
Eşref-i mahluk olarak yaratılan insan, yaratılış gayesine göre hareket ettikçe manevi basamakları üçer beşer çıkacak ve insan-ı kamil’e (insanlık mertebesinin en üstüne) ulaşacaktır.
Kendisine verilen güzellikleri doğru zamanda ve yerinde kullanacak ve israfkâr olmayacaktır.
İnsan olmanın hakkını verecek ve insanlığı israf etmeyecektir.
Aksi takdirde yine “Sümme redednahü esfele safiliyne” ayetinin bildirmesiyle önce aşağılardan aşağıya düşecek hayvandan daha da aşağılarda olacak;
Sonra da cehennemin alevlerini tattıkça olamadığı/hakkını veremediği insanlığından utanarak;
“Yâ leytenî kuntu turâbâ” (Ah! Keşke toprak olsaydım) diye inin inim inleyecektir.
Ama ne fayda!
“O gün zalim, parmaklarını ısırır der ki: Eyvah! Keşke o Peygamberle birlikte bir yol tutsaydım! Eyvah! Keşke falanı dost edinmeseydim! Vallahi bana gelen öğütten (Kur’ân’dan) beni o uzaklaştırdı. Zaten şeytan, insanı işte böyle uçuruma sürükleyip sonra da yüzüstü, yalnız bırakır.” (Furkan, 25/27-29)
Bu günkü tercümesiyle:
“Eyvah!” diye inleyecekler.
“Keşke hak yemeseydim, iftira atmasaydım, iftira atanlara sessiz kalmasaydım. Kötülüğe karşı elimden, dilimden bir şey gelmiyorsa en azından kalben buğuz etseydim. Hak yoldan sapmasaydım. İki kuruş menfaat için onurumu, şerefimi pazara çıkarmasaydım.
Ah keşke, hakkında hiçbir bilgim olmadığı halde kötü diyenlere, tu kaka diyenlere kanmasaydım.
Üvez beyni kadar olan beynimi kullansaydım.
Ah keşke, tertemiz insanların, masumların yanında olsaydım! Kötülere ayakçı, şakşakçı, yardakçı… olmasaydım!”
Ama nafile!
İnsanın ötede boş ve manasız “keşke, keşke”lerle feryad ü figan etmemesi; burada istikamet üzere yaşamasına ve insanlığını israf etmemesine bağlıdır pek sayın ve çok kıymetli Hocam!”
Elimi çenemden çektim.
Uzun zamandır kocaman açık olan ağzımı kapattım, talebeme derin derin, gözlerimi kısarak baktım ve dedim ki:
“Haklısın çekirge!
Haklısın!
Vesselam!..”
02 Mayıs 2024
Dr. Mahmut Açıl