Sokakta kadınlar gezemiyor, kızlar otobüse metroya binemiyor, parkta bahçede aileler dolaşamıyorlar.
Anne babalar telaşlandılar!
Son günlerde insanların bir kısmı zıvanadan çıktı.
Çocuklar, gençler söz dinlemiyor!
Asi ve aksi bir şey oldular!
Gençler, anne baba ve büyük kavramlarına önem vermiyorlar.
Sadece gençler mi?
Hayır elbette!
Sokakta kadınlar gezemiyor, kızlar otobüse metroya binemiyor, parkta bahçede aileler dolaşamıyorlar.
Sarhoşlar bir yanda; madde bağımlıları, tinerciler, iki ayaklı itler, kopuklar bir yanda…
Kimse kendini güvende hissetmiyor.
Hemen her köşe başında birileri bir şeyler yapıyor.
Ama iyi olmayan şeyler, kötü şeyler!
Madde bağımlısı gençler kaldırımlarda yatıyorlar.
Geçenlerde bağımlı bir çocuk iki genç kızımıza kıydı.
Hem de vahşice!
Anne babalar söz geçiremiyor çocuklarına. Kontrol edemiyorlar.
Ve telaşlanıyorlar.
Ne yapacaklarını bilemiyorlar!
“Hocam nasıl bir şeydir bu?
Ne yapacağız, nasıl edeceğiz?”
Bizi bilgilendirseniz!” diye bu günlerde arayan arayana.
Ben de teker teker cevap vermek yerine, herkesin yararlanabileceği bir şekilde cevap vermek istedim.
Onun için bu ve bunun dışında birkaç yazımda “Madde ve madde bağımlılığı, madde bağımlılığından kurtulma yolları ve ailelere düşen görevler nelerdir?” gibi başlıklara değinmeye çalışacağım.
Bağımlılığın nedenlerini araştırırken gördüm ki bağımlılığın tek bir nedeni yok.
Yani sen şunu yapmasaydın, bunu söylemeseydin, şöyle davransaydın, çocuğunla şu şekilde ilgilenseydin…vb. gibi cümlelerden herhangi birine tek başına dayandıramayız madde bağımlılığını.
Sevgili anne babalar; bir çocuğun veya bireyin bağımlı olması için bir etken yeterli olabileceği gibi birçok etken de bir arada olabilir.
Uyanık olun, gözünüzü açık tutun ve çocuklarınızı fark edin.
Ben şimdi size madde bağımlılığı için risk yaratan birkaç etken saymak istiyorum:
En önemli etkenlerden birisi merak duygusu.
Evet evet yanlış okumadınız, bireylerin madde kullanımına başlamalarının bana göre ilk ve en önemli etkeni merak duygusu.
Ve arkadaş etkisi;
“Sapkın davranışlar sergileyen arkadaşlarla beraber olmak, onlara takılmak!”
Bir arkadaş ortamında yapılan ısrara çoğunlukla dayanılamamaktadır.
Arkadaş grubunun dışında kalmak, dışlanmak korkusu çocuklara her şeyi yaptırır.
Sonra mı?
Sonra, aileler!
“Ne demek hocam aileler?
Hepimizi zan altında bırakıyorsunuz şimdi!” dediğinizi duyar gibiyim.
Hayır hepinizi zan altında bırakmıyorum.
Aileleri de sınırlayarak söylüyorum elbette.
“Ruhsal sorunları ya da bağımlılığı (herhangi bir şeye) olan ebeveynin bulunduğu kaotik aileler.”
“İlgisiz, meraksız aileler!”
Çocuğun ruhsal gelişiminden ziyade sadece maddi gelişimine önem veren aileler!”
“Parayla her şeyi satın alabileceğini düşünen aileler!”
“Çocuğunu kontrol etmeyen, saldım çayıra… diyen aileler!”
“Çocuğunu sevmesini bilmeyen aileler!”
Başka;
“Doğru olmayan yetiştirme yolları,”
“Ebeveyn ve çocuk arasında ta bebeklikten gelen bağlanma eksiklikleri!”
“Okula giden çocukların sınıf ortamında, okul ortamında utandırılması, aşağılanması ve küçük düşürülmesi!” (Öğretmenler size çok büyük iş düşüyor unutmayın.)
“Okul başarısındaki düşüş.”
“Sosyal becerilerin zayıf olması”
“Okul, iş veya aile ortamında madde kullanımının kötü görülmemesi, onaylanması”
Bu ve bunun gibi onlarca başlık üzerinde ilerleyen günlerde elbette ki uzun uzun duracağız.
Bugün madde bağımlılığı ile ilgili yazımıza kısa bir giriş yapmış olalım.
Madde kullanımına başlanmasının nedenlerini sadece yukarıda saydığımız nedenlerle sınırlandırmak da doğru olmaz.
Farklı nedenler, farklı yaşlar, farklı kültürler…
Mesela yaşlılarda sakinleştiriciler, yatıştırıcıların kullanımında doktor tavsiyesinin önemi büyüktür.
Yaşlıların uyku sorunları veya yaşam güçlüğündeki stresin azaltılması için yazılan ilaçlar sonucu madde kullanımına yatkınlıkları olabilir.
Açlık ya da yorgunluğun üstesinden gelmek isteyen yetişkinlerin aldıkları ilaçlar;
Cinsel performansı artırmak için alınan ilaçlar;
Veya motivasyonu artırmak, meditasyona yardımcı olmak, mistik durumlar yaratmak için kullanılan ilaçlar… gibi gibi gibi.
Nedeni ne olursa olsun insanlar bir şeklide bu duruma bulaştıklarında, bize yani etrafındaki kişilere düşen onları ötelemeden, kınayıp yargılamadan, kötülemeden yardım elini uzatmak, destek çıkmak, yanındayız ve seni seviyoruz mesajını vermek olmalıdır.
Güçlü ve pozitif aile bağları çok önemli bu yardım eli meselesinde.
Ebeveynlerin çocuklarının arkadaşlarından ve neler yaptıklarından haberdar olmaları;
Aile içi kuralların açık olması ve bu kurallara anne-baba dahil herkesin uyması,
Anne-babaların çocuklarının yaşamlarına karşı olabildiğince ilgili olmaları,
Çocuğun okul başarısını desteklemek ve sosyal topluluklara katılmalarını sağlamak,
Ve en önemlisi de uyuşturucu kullanımı ile ilgili doğru bilgilenmek çok ama çok önemlidir.
Evet o halde yazmaya ve konuşmaya başlayalım!
…
“Bir sonraki yazımıza madde bağımlılığına neden olan etkenler” başlığı ile devam edeceğiz…
Vesselam!
12 Ekim 2024
Dr. Mahmut AÇIK